Jet akımı

[mavi]

Her zaman denk gelmez! 9 bin metre yaklaşık 30 bin feet İzmir üzeri saatte 154 km!

[Bogac Erkan]

Vay canınas...

[fatih.koz]

Mümkünse bitsin gitsin artık, bahar gelsin, yaz gelsin Yetti gari

[vikartindur]

Bu sene iyi kış yaptı, değil mi? Bu da benden, geçen hafta doğu Akdeniz'de kaydettim. Zor bir gündü.

[mavi]

Bu sene iyi kış yaptı, değil mi? Bu da benden, geçen hafta doğu Akdeniz'de kaydettim. Zor bir gündü.

Vay, vay, vay; Allah selamet versin Tuna Kaptanım. Üzerimizde bir kaç bin metrede esen bu rüzgarı aşağıda hissetmiyoruz (çok çok belki biraz esintisi ve soğu o kadar) ama deniz yüzeyinde 60+ knot, Allah selamet versin. Tuna Kaptanım, youtube da severek ve ilgi ile izlediğim bir kanal var "Denizcinin Yaşamı" Çok kaliteli paylaşımları var kaptanımızın. Aklima geldi yazmadan yapamadım, sizin de var mı benzeri bir kanalınız takip edelim veya yoksa bile yapmayı düşünür müsünüz? Her neyse size de denizde olan herkese Allah selamet versin, rüzgarlarınız insaflı olsun.

Valla Fatih Hocam, sanırım illkez size katılmıyorum!!! Kıştan hiç ama hiç şikayet etmem. Ne kadar soğuk olursa olsun! Ama yaz, Allah affetsin perişen ediyor beni o sıcak, o nem... Hiç sevmiyorum. Ne işim var benim bu enlemlerde daha kuzeyde 45 derece nin üzerinde ki enlemlerde olmalıymışım ben

[vikartindur]

Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim Serhan kaptanım. Bir iki videom var youtube'da, vikartindur diye bakabilirsiniz. ama bir kanal açmak, sürekli içerik üretmek pek de ilgimi çeken bir konu değil, o yüzden pek ilgim yok.

[GaroMafyan]

Sevgili arkadaşlarım,

Günaydın ve iyi Pazarlar,

İster denizde ister havada ister karada olsun hepimiz bazı hava şartlarını defalarca yaşamışızdır. Şu sorunun cevabı ne?
Eskiden teknolojinin çok az olduğu dönemlerde bizim bu olaylardan haberimiz mi yoktu, (muhtemelen) yoksa;

Eskiden mevsimler mi değişikti? yani bir deyişle yaz yazdı, kış kıştı, ilkbahar ve sonbahar mevsim geçişleriydi. Şu sözleri
ilkbahar' a giriş ve sonbahar için asla unutmam " Hava yine mevsim dönemi gibi"

Nisan yağmurları, sonbahar meltemleri, kış ve kar, yaz ve deniz... galiba bu iş turfanda sebze ve meyve işine benziyor.

Gençliğinden beri kara, deniz ve hava yoluyla seyahat eden bir kişi olarak doğaldır ki bir çok hava şartı yaşadım.
Özellikle Amerika uçuşlarında 4-6 saat Okyanus üstünde epey "sopa yedik" (pilot tabiri), Akdeniz de epeyce fırtına yaşadık (deniz)
Karada yollarda az mı tüm hava olayları gördük...( dolu, tipi, sağanak, fırtına)

Galiba lafın kısası "her şeyi kendi doğal şartları ve ortamında yaşamayı unuttuk"

Tuna kaptanın yolladığı fotoğrafı görünce benim sevgili Deniz Kaptanı kardeşlerimin bana gösterdiği fotoğraf ve videoları hatırladım.
200 + m bir teknenin o dalgalarla boğuşması bizim havada yaşadığımız türbülanstan galiba daha etkileyici, saatler bazen günler böyle geçiyor.

Tanrı tüm pilotlarımıza, kaptanlarımıza ve herkese yol açıklığını versin.

sevgiler,

[mavi]

Rica ederim Tuna Kaptanım.
Garo ağabey, yaşım itibarile (50+) artık bende baya bir eskilere gitme, o zamanları hatırlayıp kıyaslama lüksüne sahibim (sizler kadar olmasak da) Şimdiki gençler daha mı şanslı yoksa daha mı şansız inanın bana bu "tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar" sorusu kadar kısır bir döngü gibi geliyor. Bilenler biliyor ben aslen Adana'lıyım ama hatırladığım en küçük yaşlarımdan beri sağolsun ailem sayesinde oldukça çok seyahete etme imaknım oldu. Çok gezdim. 85 te İzmir'e üniversite okumaya geldim, geliş o geliş burada evlendik, burada kaldık. Kısmet. Ama geliş-gidişelrim hiç bitmedi. Hemen hemen her taşıtla, (ne yazık ki deniz yolu hariç) çok ama çok seyahet ettim. Ne kışlar olurdu o zamanlar, Yolların kapandığını, kardan yolda mahsur kaldığımı (hem de bir kaç kezden daha fazla) dün gibi hatırlıyorum. İlk hatırladığım yaşlarda 18-20 saat süren Adana - İzmir arası (kara yolu ile) bu gün artık 9 saatin biraz üzerinde!
Yani evet mevsimler kesinlikle değişiyor, şartlar değişiyor. O zamanlar bunları bilmiyorduk. Bir kaynağa ulaşmak o kadar zor idi ki, araşıtırmak isterdik ama yeterince sabır ve kararlılığınız yoksa çoğu zaman pes eder bırakırdınız. Hele ki İstanbul veya Ankara'da değilseniz! Şimdi o yüzden hep diyorum ki bugünkü koşullar o zaman bizde olsaydı ve şimdiki gençliğin isteksizliği umursamazlığı bizim yaşıtlarımızda olsaydı iki ihtimal vardı; ya bizde o kervana uyardık (düşük ihtimal) ya da çok ama çok daha iyi işler başarır daha fazla hayalimizi gerçekleştirme fırsatını yakalardık. (Bir kitap veya kaynak bulmak için Ankara ya ODTÜ kütüphanesine veya İTÜ için İstabul'a gidenlerimiz olurdu!!!) Şaka gibi.
Havacılık öyle bir alan ki, peşinde başka alanlarıda ya açıyor yada sizi öğrenmek isteği ve mecburiyeti ile baş başa bırakıyor. Astarnomi, meteoroloji, oşinografi, matematik, fizik hatta kimya... liste uzar Gerçekten havacılık kanınızda işlemiş ise bu konulara girmeden duramıyorsunuz. (en azından bende böyle)
Herneyse şuan pek çok şeye oturduğumuz yerden ulaşıyoruz. Hiç değilse merakımızı gideriyoruz ama keşke bunu daha faydalı bir yerlerde de kullanabilsek. Sizin yazdıklarınızdan sonra içimden geöenleri öylesine yazmak istedim.
Ve Evet her nerede olursanız olun, deniz, hava, kara, her ne iş yapıyorsanız yapın herkese ve hepimize Allah selamet versin.
Sevgiler, saygılar.

[mavi]

Az önce bu da... Sisam açıkları.

Gece gece kafamda deli sorular!
Bogac Hoca+Sisam(+açıkları!)+tekne+deniz x(fırtına)=Fotoğraf!?

Ne diyeyim; denizin tuzu üzerinizden eksik olmasın Hocam.

[Bogac Erkan]

Ah hocam keşke!
Ama ben masa başında Ankara İvedik açıklarında sabitim genellikle.
Bir arkadaşım göndermişti, "Rüzgâr çok Kuşadası'na sığınacağım," diye.

Biraz acele etmişim hatta, sorun çıkabileceğini düşünerek ve affınıza sığınarak sildim fotoğrafı.