Sanalpilot'da nostalji kusagi

[102-SoniC]

Garo Kaptanim paylastiginiz anilariniz icin tesekkür ederim, Serhan Kaptan gibi bende keyifle okudum.

Amerika'dan dönüşte 737 ile attıkları tonaları anlatmıştı

Su an okyanusun ortasinda tono atan 737 düsünmeye calisiyorum.

Biraz standart istek olacak ama devamini bekeleriz. Kitap teklifine cevap alamadim, aramizda podcast yapan varmi acaba?.

[hakan737]

yüzümde memnuniyet ifadesi olan bir gülümseme var....ne güzel değil mi? ne güzel anılar, hikayeler...mutluyum valla...

[vikartindur]

Garo ağabey yazdıklarınızı keyifle okudum. Kaleminize sağlık. Çok güzel hikayeler, dostluklar, yaşanmışlıklar..

[mavi]

Garo ağabey o kadar güzel anlatmış ki canım çekti küçük bir paylaşım yapayım, devamı yakında screenshot bölümünde
2701 by Serhan Onur, on Flickr

2702 by Serhan Onur, on Flickr

[GaroMafyan]

Serhancığım,

Harika 2 resim.... sağol, devamını bekliyoruz, bu akşam bir iki hatıra gelecek.

sevgiler

[mavi]

Serhancığım,

Harika 2 resim.... sağol, devamını bekliyoruz, bu akşam bir iki hatıra gelecek.

sevgiler

Garo Ağabey, teşekkürler. Bir kaç görüntüyü "screen shot" başlığı altına ekledim. Uçtukça ve görüntü aldıkça ilave ederim. Gerçekten çok farklı ve müthiş bir kuş 727. 20 yıldır sim ile meşgülüm, ilk kez 727 ile haşır neşir olmaya başladım. Baya keyifli. Bunu aklıma siz düşürdünüz, bunun içinde ayrıca teşekkürler. Hatırlarınızı beklemedeyim.

Görüntülere bu sayfada ulaşabilirsiniz.
Sevgiler, saygılar...

http://www.sanalpilot.com/forum/showthread.php?18183-X-Plane-11/page17

[hakan737]

Serhan hocam varsa IRS eklentisi bul...beni dinle..pişman olmazsın..

[GaroMafyan]

Hepinize günaydın ve iyi haftalar,

Çok güzel resimler, Boeing 727 söylenen tüm güzel sözleri hak ediyor. Hakikaten kuğu gibi uçan ve bence ayrıcalıklı bir tayyare. Tabii ki yapıldığı yıl itibariyle şimdilere göre çok demode bir kokpit ancak uçağın özelliklerinde bayağı önemli rakamlar var (sürat, konfor,) aerodinamik yapısı her şeye rağmen dar gövde, geniş kanat ve aynı aksta üç adet motor. Burada en önemli nokta onu kullananların yorumları, yoksa biz önde, arkada uçanların anlatımları değil. Yine de uzun yıllar ve çok sayıda uçup, o insanlarla neredeyse bir aile kavramıyla uçtuğunuz, yaşadığınız sahneler ve işittiğiniz sözler, espriler ve diğerleri. Bu ara düşünün ki ben de stüdyomuzda en popüler parçaları yapıyorum ve onları da zaman zaman stüdyoya davet ediyordum. O yılların en popüler 64 kanal Mixeri ni ve üstündeki düğmeleri gören kaptanların yüzlerini görmeliydiniz. ilk söz "bu ne" bunu nasıl kullanıyorsunuz?" İnanın korkudan bir müddet bakamıyorlardı, doğal olarak üstündeki gösterge, düğme, gösterge, kablolar... çok detay var... Bazen ben de onlara "hadi bakalım kayıtı siz yapacaksınız, şimdi sırasıyla şunu bunu yapacaksınız" dediğimde gelen cevap "lütfen bir kahve ve seyredelim" oluyordu. O devirlerde teknolojiler daha gelmemişti henüz her şey analog, galiba çok daha insancıl..

Tabii burada en önemli nokta Havacılığın geldiği yer, insan faktörünün sorgulanması, teknolojinin insana sağladığı faydanın artıları ve eksileri. Eminim bu konu enine boyuna tartışıldığında ortaya bir çok sonuç çıkacaktır.

Geçen gün sevgili Celbiş' le konuşurken konu 737 MAX 'lere geldi. Bana dediği çok doğruydu; "bizim kaptanlar olsaydı bu kazalar olmazdı çünkü bizimkilerin alışkanlığı en az 4000 6000 feet'e kadar manuel tırmanırlar ve sonra AP yi devreye sokarlar" benim için de çok doğru. Hele yaşadıklarımda da çok doğru. İnanın lütfen kaç yıldır uçuyorum bilmiyorum ancak her kokpit uçuşunda yıllar içinde nelerin değiştiğini gözlemlemek de çok güzel ve o zaman bir sıralama yapabiliyorsunuz. Bu ara genç kaptanlar arasında öyle mükemmelleri gördüm ki insanı gerçekten hayrete düşürüyor. Her şeye hakimler ve en önemlisi de Hava aşığı, çok iyi eğitim almış ve hala teknoloji öncesi ve teknolojiyi çok güzel harmanlamış, gurur duyarsınız, yanlış hatırlamıyorsam içlerinde bir çok kaptanın da oğlu var. Onlarla da uçtum.

Şimdi de gelelim nasıl (Mafya) olduğuma;
Antalya'da bir otel açılışı İstanbul Gelişim ve Ajda Pekkan sahne alacağız, ekip erken uçakla gitti ben de stüdyo çalışması nedeniyle öğle üzeri bir uçakla gittim ancak ertesi sabah dönüşte yerim yedek, ve muhakkak dönmem lazım kayıt var. Hemen Yalçın abiye bir telefon (Nurlar içinde yatsın Yalçın Özpar kaptanıma THY Baş Pilotu) "ağabey aman yarın dönmem lazım beni nerede olursa lütfen uçursunlar dedim. 15 dakika sonra aradı "aradım uçak havadaymış, Londra Antalya yapacak yarın da Antalya İstanbul yapacak, Kaptanları da Salih Günal ve Hami Yüksel, Hami kaptanın eşini buldum ve dedim ki " indiğinde sizi arar ve deyin ki yarın Antalya İstanbul uçuşuna Garo Mafyan'ı kokpitte uçurun". Buraya kadar her şey normal, ben Antalya'ya indim otele odaya çıktım ve anında bir telefon (o yıllar cep yok tabii) " Sir ben Kaptan Salih Günal, notu aldık siz gelmeden o uçak kalkmaz, sadece size odamın balkonunda bir şey ikram edebilirmiyim" dedi ve oteller arası 15 dakika davete kabul olmazsa olmaz "geliyorum " dedim ve gittim, biraz muhabbet sonra da otele döndüm. Akşam konser sonrası Ajda demez mi "ben de yedeğim nolur beni de al" tabii çare bulunur sonuçta esas çocuk benim. Sabah Salih kaptanı aradım ve "kaptanım yaptığımın doğru olmadığını biliyorum ancak Ajda önemli bir isim rica etsem onu da uçurabilirmiyiz?" dedim. cevap "sir siz istediğinize göre bizim için sorun yok" ohhh! Yalçın abim galiba birşeyler anlatmış kaptana ??

Sabah Havaalanına geldik, biniş kartlarımızı aldık ve uçağa geldik... merdivenle tırmanılıyor uçağa ve uçak da A-310, kabin amiri Ajda yı ve beni görünce hemen "hoşgeldiniz" dedi ancak bana bakışı biraz garipti sanki bir yerlerim açıkmış gibi bir bakış. Neyse Ajda'ya yerini gösterdiler ve beni de öne aldılar ancak bu ara tüm kabin görevlileri yanımda ve her kes belli ki bir şeye patlayacak gibi bir ifadede, "hayrolsun" kokpite girdim Salih kaptanı Otelde görmüştüm Hami kaptanla tanıştım, kendisi ve eşi Erzincanlıymış, dünya iyisi bir insan. Kokpitte selamlaşma bitince iki kaptan da bir makarayı koydular ki sormayın, bu ara kapı açıldı ve Kabin amiri ve 4 hostes de içeri girdiler kahkahayla gülüyorlar... ne oluyor diye sordum tabii ki, komik olan nedir? sıkı durun...

Yalçın abim Hami kaptanın eşine demiş ya "Garo Mafyan" ı alacaklar diye, o da bir anlama hatası eşi inip onu arayınca şunları söylüyor;
"Kocacığım bana lütfen doğruyu anlat senin Kara Mafyalarla ne işin var? onu kokpite neden alıyorsun, neden İstanbul'a sen getiriyorsun?" !!!!!!!!
İş burada patlamış zaten Hami Kaptan ne kadar dese de ben Garo Mafyan olamamışım ve hep Kara Mafya olarak taa ki İstanbul'a inip eve gidip her şey anlatılana kadar da öyle kalmışım. Amma o kokpitteki gülüşümüz her halde bir fotoğrafa girseydi o ekip "asrın en içten gülenleri" fotoğrafı olurdu..

İşte böyle küçük bir anı...Bir önemli konu da;

Yıllar içinde uçarken şunu çok daha rahat görüyorsunuz; "uçağı sizin kullanmanız ve uçağın sizi kullanması." teknoloji araç mı amaç mı? sorusu çok önemli. Sahneler hep gözümün önünde, Pushback, taxi, pist başı (buraya gelene kadar olan checklistler uçuş kontrolleri, ayarlar) pistte koşturma, kalkış, tırmanma, AP devreye sokulma, irtifa, alçalma, (bu ara tüm checkler) yaklaşma, AP onların şartlara göre olması gereken yerde off, iniş, taxi ve park. Tabii günün her saat diliminde ve her türlü hava şartlarında. Bunların her geçen yıl nasıl değiştiğine şahit olmak inanın başka bir ayrıcalık, guru duyuyorum ve çok şanslıymışım.

Tekrar hepinize iyi haftalar, sağlıklar ve iyilikler.

sevgilerimle

[102-SoniC]

Garo hocam severek okuyorum cok tesekkürler.

Yıllar içinde uçarken şunu çok daha rahat görüyorsunuz; "uçağı sizin kullanmanız ve uçağın sizi kullanması." teknoloji araç mı amaç mı? sorusu çok önemli.

Teknolojiyi durdurmak zor ama en azindan corona döneminden sonra bu meslegi gönlü ve hakki ile icra edenlerin sayisi digerlerine göre yükselecek.

[hakan737]

Garo ağabey insanın uçaklara karşı hücresel bir bağı olduğuna inanıyorum. Bilim kurgu filmleri gibi. Ya o seni, ya sen onu bırakamıyorsun. Devamlı karşına çıkıyor buna artık tamamen inanıyorum. Çalıştığım tüm iş yerlerinde birşekilde uçaklar bulunduğunuz yerden geçerdi. Okuduğum okulda bile cama kafamı çevirdiğimde uzakta bile olsa yaklaşmadaki uçakları görürdüm. Oturduğum ev daha önce de yaklaşma rotası altındaydı şimdi yeni havaalanının yaklaşma rotası yine üzerimizden geçiyor. Cidde'ye gittim, denk gelemesekte Sevgili FAtih'in ekibi ile aynı oteldeydim..operasyon o oteldeymiş!. Riyadh'a gittim, arkamız hava kuvvetleri eğitim üssü...bütün gün PC7 ler C130 lar hawklar tam tepemde esas bacağa giriyor. Şu anda bulunduğum yerde yine yaklaşma hattı tam çalıştığımız yerin üzerinde tekerlek açma noktasında nerdeyse. Bütün gün ikide birde motor sesi duyunca cama gidiyorum seyretmeye!....

Kesin bir evrensel bağ var...okuyunca anlıyorum.