Merhabalar, bugün "maceralı" bir fotoğraf günü geçirdim. Fotoğrafları ve konuyu burada paylaşmak istiyorum.
1. Sarp Hoca'nın terası kadar olmasa da benim balkondan da birkaç şey görünüyor.
Madem ki hafta sonu biraz fotoğraf çekmeye gideyim dedim ve 18C yaklaşmaları nispeten iyi gören "her zamanki" yere doğru yola çıktım.
2. Yoldan çekilen fotoğraflar
3.
4. Güzel bir konum bulup aracı park ettikten sonra beklemeye başladım. Fotoğraflar aşağıda... Bu arada fotoğraf çekimleri sırasında bir kaç patlama sesi duydum ama çok önemsemedim.
5.
6.
7.
8.
9.
10. Bu arada Atlasın bir uçağı pas geçti.
11.
12. Fotoğraf çekme yerimden limanın görüntüsü.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
İş sonralara doğru maceralı olmaya başladı. Dikiz aynasından bir elemanın geldiğini gördüm. Arabaya yanaştı ve "silahla ateş edeceklerini arabayı bulunduğu yerden çekmek gerektiğini" söyledi. Oysaki ben kamuya açık alanda sokağın kenarında park halindeydim. Hayırdır dedim. Sonra diyalog şöyle gerçekleşti.
Ben (B) -Hayırdır!
Eleman (E) -Silahla ateş edicez arabaya gelmesin.
(B) -Neden ateş ediyonuz? Meskün mahal burası.
(E) -Tüfeği deneyecez. Buralar bize ait. Arabana saçma gelmesin.
(B) -Arabaya doğru atmazsan gelmez.
(E) -Sen arabanı çek saçma gelmesin.
Sonra arkasını döndü yürümeye başladım. Sonra polisi arayıp aramamak arasında küçük bir muhasebe (daha önceki tecrübelerimden faydalanarak) yaptım. Benim sokakta uçak fotoğrafı çekmem mi garipti? yoksa birilerinin tüfeklerini denemek için ateş etmesi mi? Benim yaptığım işin garip olduğunda kanaat getirdim. Çünkü yaklaşık 1 saattir belirli aralıklarla gelen patlama sesi tüfek sesiymiş. Bu kadar zaman meskün mahalde yapılan atışa (hele ki memleketin mevcut durumunda) rağmen gelen giden yokken en uygun seçeneğin bulunduğum konumdan ayrılmak oluğunu düşündüm ve aracı hareket ettirdim. Dikiz aynasından elinde tüfekle eleman ve tüfeğin dipçiğini omzuna yerleştirmeye çalışan (yaşının küçük olduğunu tahmin ettiğim) bir çocuk gördüm. Aracımla bulunduğum tepenin ortalarından aşağı inerken tüfeğin ateşlendiğini duydum. Bu süre yaklaşık 5-10 saniyeydi. Çocuk nereye ateş etti görmedim. Ama eski konumda olmadığıma memnun olmuştum.
Diyorlar ki yurt dışında yaşamayı seçenler kolaycılık yapıyor, ülkeyi terk ediyor. Ülkede sırf hobi maksadı ile fotoğraf çekerken malınızı veya canınızı kaybedebilirsiniz. Hayatla ilgili tüm donanımınızı, yıllarınızı verdiğiniz kariyerinizi, sevdiklerinizi afedersiniz b.ktan bir sebeple kaybedebilirsiniz. Macera seven yaşamaya devam etsin. Bir şarkı vardı "Bir başkadır benim memleketim"
Maceralı fotoğraf günü böyleydi. Beğenmeniz dileğiyle.