Selamlar
Geçtiğimiz günlerde işim dolayısı kısa ve güzel bir seyahat gerçekleştirdim. Bazılarımızın tutkunu olduğu KingAir B200 ile gerçekleşen bu tecrübeyi ve Eskişehir'i anlatan 55 kare!!! Şöyle buyrun
Sabahın erken saatleri, kuşumuz burada
Çeşitli açılardan KingAir B200
Geceden epeyce buhar yapmışız, camlardaki buğulanma sonradan fotoğraf için sıkıntı oldu, keşke silseymişiz
Yan komşular daha uyuyorlar
Motor çalıştırmadan önceki son kare
Motor çalıştırma için hazırlıklar, fazlaca cold&dark
Motor çalıştırdık, taksi izninden sonra Genel Havacılık apronundan 17L pist başına devam edeceğiz
Hadi bakalım tıngır mıngır pist başına
Burası F/O'nun makam odası
Ve pist başındayız. Şimdi bize düşen LTBA'nın güneyli rüzgarlardaki meşhur kalkış sırasını beklemek...Trafik o denli yoğun ki kanallar kaldırmadığı için 2 kez kanal değiştirmek zorunda kaldık
Sıra beklemeye devam, kalkış prosedürleri bir kez daha gözden geçiriliyor
Hala bekliyoruz ....
Bu büyük abiden sonra sıra bizde Biraz sarsıntılı olacak ardından kalkmak ama sıkıntı değil yeterki kalkalım
A333'ün kuyruk türbülansının dinmesi için biraz bekledik
Sırasını çaldığımız A321 Çaldık demeyelimde araya kaynadık
Ve evet artık yerde değiliz. Şimdi seri bir şekilde arkamızdan gelecek olanların yolundan çekilip, rotamıza giriyoruz
Anadolu Havaalanı için seyir irtifamıza ulaştık. KingAir benim beklediğimden daha seri bir uçak, oldukça rahat ve hızlı tırmanıyor, hızlı yaklaşma yapabiliyor
Uçağın camlarında enteresan bir güneş kırıcı sistem var. Sanıyorum iç cam tümsek ve üzerindeki bir tutacak vasıtası ile çevrilince ışığı kırıyor. Bu yol boyunca yandan fotoğraf çekmemi fazlasıyla zorlaştırdı. Bu nedenle fotoğrafların bir köşesi film yanığı gibi
Gece vardiyasından çıkmış olduğum için yolda rahat koltuklarda ara ara kestirdim. Bi ara kestirme bayağı bir uzun olmuş, gelmişiz Bu yükseklikten inmeyeceğiz tabiki
Dönüp geliyoruz Eskişehir az bekle burada
Döndük geldik.. Circle to Land tamamlandı. Finaldeyiz. Bizim tayyarenin aynısında pist başında bir tane daha var güzel bir tesadüf
İnişten sonra kendimi daha evvel çok istememe rağmen bu yaşıma kadar gelemediğim Eskişehir sokaklarına attım Anadolu Üniversitesi kampüsünden şehir merkezine gitmek için Belediye otobüsüne bindik, ama ESKART'ımız yoktu. Neyse ki çok hoşgörülü insanlar. Misafirden para almıyorlar
Şehir merkezine geldikten sonra gideceğimiz tam adres için tekrardan taksiye bindik.. Kimse "ee gelmediyseniz neden otobüsten indiniz demesin!!" biz de bilmiyoruz
Ooouuuvv Odunpazarı Evleri. Ben çok beğendim. Bazıları müze bazıları ise pansiyon, motel olarak kullanılıyormuş
İş arkadaşımın asker arkadaşının ofisinde bir kahve molası iyi gitti. Kendiniz hazırladığınız sürece kahve de sınır yok
Eee buraya kadar geldikten sonra Çibörek yemeden dönülmez. Öncesinde Kuzu Sorpa dediğimiz bir kuzu çorbası içtik. Oldukça lezizdi, bıraksalar Allah ne verdiyse içerdim Mekan hoştu, yemekler güzel ve leziz, ancak misafirden hesap almadıklarından tüm ısrarlara rağmen fiyat bilgisi alamadık, bu nedenle sizinle de paylaşamıyorum
Yemekten sonra yediklerimizi eritmek için gezmeye başladık. Osmangazi Üniversitesi kampüsünü gezdikten sonra Sazova Parkı'na geçtik. Son zamanlarda gördüğüm en güzel düzenlenmiş açık hava parklarından ve Eskişehir'e ayrı bir tat katıyor
Park içerisindeki korsan gemisi
Geminin tüm bölümlerini gezebiliyorsunuz, dekor size gerçek bir korsan gemisi havasını vermeye çok yaklaşıyor
Mutfakta bir rakı açasım geldi Yalnız mezeleri hazırlamak için tutsak hatunlara ihtiyaç var
Sen kimsin amca???
Şuraya çıkıp tepemden geçen jetleri daha yakından çeksemmi diye düşünmedim değil... Ama sonradan İstanbul'dan geldiğim çok belli olur diye vazgeçtim
Park içerisindeki göletin mal sahipleri Yeşil başlı gövel ördek sizsiniz galiba :P
Masal Şatosu. İç dekorasyonu tamamen bitmediği için henüz ziyarete açılmamış, bir sonraki karede de göreceksiniz, her kulesi Türkiye'den bir kuleyi betimliyor
Güneşi buldummu yatarım babacım!!! Şaka bir yana park içerisindeki hayvanlar çok rahatlar... Tabi oradaki insanların saygı duymasından kaynaklanıyor. Bizim İstanbul'da olsa iki ayyaşın bir gecelik mezesi olurlardı!!!
Bu aşamadan sonra sıcak bir yakınlaşma oldu, özel hayata saygı gösterip uzaklaştım... Biraz da tırstım, erkek olan gider yapabilir diye
Hocamdan spotting ile ilgili son tüyoları alırken;
** arada bir piste maya çalın ekip olarak!! yani mayasız piste 380 falan beklemeyin! Bülent'e söyle ne zamandır gelmiyor, kulaklarını çekicem... Sende az ciddi ol, dik dur, çarparım...
-- ehm, tamam hocam ciddiyim. ben iletirim Bülent abiye
Park içerisinde düzenli olarak sefer yapan bir minyatür tren var. İstediğiniz istasyonda binip, istediğinizde inebiliyor, tura oradan devam edebiliyorsunuz
Tepemden o kadar çok geçtiler ki, en sonunda dayanamayıp 17-50mm ile utana sıkıla çektim bir tane
Sosyal mesajımı veriyorum Sayın Forum üyeleri
Tramvay Eskişehir'de bazı çevrelerce gereksiz görülmüş, hala tartışma konusuymuş.. Benim şahsi fikrim raylı sistem gereksiz değildir. Eninde sonunda lazım olur
Yeniden alandayız. Güzel bir enstantane.. Ben kendisine kısaca "kalibrasyon tayyaresi" diyorum
Geri dönüş için yola çıkma zamanı, pist başındayız
İrtifamıza ulaştıktan sonra air to air mütevazı bir kare aldım. Artık pilim bitmek üzere olduğundan biraz kestireyim dedim. Gözümü açtığımda Adalar üzerindeydik
23 pisti için Rnav prosedürüne başlıyoruz.. Adalar sağ kanadımızın altında
Rnav prosedürü esnasında tepemizden sıraya girmek için denize doğru devam eden bir A321 geçti ancak güneşten dolayı çekemedim. Ayrıca bu aşamadan sonra son yaklaşmaya kadar oldukça sarsıldık... Küçük uçakla büyüklerin ardı sıra yaklaşma çok hoş değil
Artık 23 pisti için ILS'teyiz. Bu kareyi çektikten hemen sonra kafamın yarısını uçağın tavanına oldukça sert bir şekilde bıraktım:S
Güzel bir downtown manzarası, kafam hala acıyor:S
Boğaz köprüsü, yaklaşmaya devam.. Bu arada diğer trafiklerden boyut dışında aşağı kalır yanımız yok, son yaklaşmaya kadar 165kts hızımızı koruduk. Belki normal ama ben daha evvelde söylediğim gibi beklemiyordum böyle bir performansı
Finalde gün batımı yaklaşmış. S apronu kadrajda
Üzerinden aylar geçmesine rağmen 05-23 pisti hala kaymak gibi Yapanların eline sağlık
İndikten sonra DHMİ Yangın İstasyonu önünde birbirine girmiş yer trafiğinin açılması için epeyce bekledik. Daha sonra pisti kat edip Genel Havacılık apronuna gidebilmek için daha fazla bekledik... İşin açıkçası LTBA güneyden rüzgar estiğinde "damarları tıkanmış bir KALP" gibi...
Genel Havacılığa giderken kalkış rulesinde bir Atlasjet
Şunları da artık ya kaldırsalar ya da uçursalar.. Yada bize versinler home cockpit yapalım)
Ve günün sonu!!
Sonuç olarak ilk kez gittiğim Eskişehir'i çok beğendim. İnsanları çok sevimli ve iyi niyetli göründüler bana. Ulaşım konusunda sıkıntısı yok.Trafik lambalarında arka arkaya 3 araba durunca "ooo trafik var bu ne ya" falan diyorlar İstanbul'dan kısa süreli de olsa böyle bir yere gitmek insanı İstanbul'dan soğutuyor. Kendimi İstanbul'a alıştırmak için Boğaz kıyısında kendime epeyce rüşvet vermek zorunda kaldım
Ve son olarak;
Canon 7D için sevgili Bülent Kavakkoru'ya
Bu unutulmaz tecrübe için kaptanlarımıza
İş arkadaşım Erol ağabey ve Eskişehir'deki rehberimiz Suray ağabey'e teşekkür ederim...
Olmuş bu TRIP REPORT diyenler el kaldırsın
Saygılarımla