"O uçak indiyse biz de ineriz"

[fatih.koz]

Pek öyle değil olay , kesin hüküm veremeyiz ve bu şekilde net yorumlar yapamayız Hakan Kaptanım ... Tam anlatamamışım sanırım , biraz açayım ;

Eğer ilgili ülke/meydan otoritesinden resmi olarak "Pistimizin PCN değeri aslında 100'dür , AIP'deki 25 ibaresini dikkate almayınız" şeklinde bir yazı alınmış ise (ki askeri meydanların düşük PCN yayınlama durumuna yukarıda değinmiştim , adamlara neden böyle yayınladınız o zaman diye soramazsınız çünkü otorite odur , istediğini yayınlar) , uçuşun yapılmış olmasında hiçbir hata yoktur , hiçbir risk alınmamıştır diyebiliriz gönül rahatlığı ile.

THY'nin ilgili departmanları ile ülke/meydan otoritesi arasında yapılan yazışmaları bilmeden "Bence bu kabul edilemez. Yapılmaması gereken büyük bir hata !" demek pek doğru değil .

Verilen rakam 25'ten büyük olsun bize yeter hesaplama için , 35 - 45 - 55 ne olursa kabul , oturur hesap yaparız ve maksimum iniş/kalkış ağırlıklarımızı buluruz , otorite olarak bize 71'den büyük bir rakam verirler ise hesaba bile gerek kalmaz performans hesabına bakar direkt uçarız zaten .

Birde PCN yayınlanırken uyulması gereken kurallar var , diyelim ki pist 10000 metre ve pistin 19 pist başından ilk 1000 metresinin PCN değeri 23 , kalan 9000 metre ise 85 . Bu durumda AIP'de mecburen 23 değeri yer alır ancak detay açıklama ile durum izah edilebilir ( örneklerini gördüm ) , ya da siz resmi olarak sorduğunuzda size detay dönebilirler . Bu durumda da yukarıda yazdığım "şu şu şu tahditler ile şu şu şekilde operasyon yapılır" kararı çıkar inceleme sonucunda ... Yine ortada büyük bir hata yoktur , herşey olması gerektiği gibi olmuştur , kabul edilemez bir hadise yaşanmamıştır .

THY'den konu hakkında bu kadar detaylı açıklama gelmeyeceğine göre nihai bir karar vermemiz de mümkün olmayacak , sadece olasılıkları görüp olayın derinliğini ve yapılan işin hassasiyetini anlamanız için yazdım ben üstteki açıklamaları

Sevgiler

[Hakan Sevindik]

Bu olayla fazla ilgileniyorum, çünkü bizim havacılık mazimizde de malum gereksiz alınan riskler neticesinde çok üzücü olaylarımız var. Üstüne üstlük böylesine bir haber basına yansımış, herkes okumuş! Sonra apar topar yayından kalkınca (hiç bir basın organında göremedim arşivden başka) insanın ister istemez aklına sorular/şüpheler takılıyor. Uçak bizim vergilerimizle alınmış, içindekiler bu ülkenin insanları can taşıyor. Bizler de uçuyoruz bu havayolumuz ile. Bu nedenle gerekli mercilerin bu konu hakkında bilgi vermeleri gereklidir. Aksi takdirde "Hala mı aynı hatalar yapılıyor?" diye soru işaretleri kalır insanların kafasında. Ve eğer tüm bunlar doğruysa yapılan gerçekten çok ama çok büyük bir hatadır! Bilgiler için tekrar teşekkürler.

[mustafa ece]

<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">Bence de kutlamak lazım.
Hemen ardından da maaşa zam işe nihayet.

Havacılık, kuralları kanla yazılmış (daha doğrusu hâlâ yazılıyor olan) bir meslek. O uçaktaki sağ ve sol koltuğa oturmayı hak eden herkes bunun bilincinde olup ona göre davranmak zorunda.
Yarın gazeteler hakkımızda ne yazacak. Aman yolcu memnun olmayacak (ki, ölü veya yaralı bir yolcu sanırım daha fazla memnuniyetsiz olacaktır). vb. düşüncelere kapılan havacılar bence uçmasalar çok daha iyi olur. Ya da, sadece benim sevmediğim kişilerle uçsunlar, belki faydaları dokunur.</td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">

O zaman yoğun kar yağışı altında bilmem kaç metre yükseklikteki dağın yamacına yamanıp askere ikmal malzemesi indirmeye çalışanlarıda işten çıkartalım. Hocam benim anlatmak istediğim bu görevin zaten abnormal olduğu, dedikleriniz sonuna kadar doğru ancak normal şartlarda yürütülen bir operasyonda. uçağın sivil olması, görevin sivil olduğu anlamına gelmez. Belki haberdeki gibi "o uçak indiyse bizde ineriz" gibi sözler kullanılmayabilir ama o pist iniş için seçildiyse ve planlama ona göre yapıldıysa (ki Fatih Hocanın anlattıklarında onu anladım) "ben bu piste inemem" demek (iniş kalkış imkansız değilse) biraz riskli olur gibime geliyor.

Lütfen yazdıklarımı yanlış anlamayın sadece "Resmi İşlerle" ilgili mikroskobik bilgim olduğu için yazıyorum.

Fatih Hocam araştırma, konuya hakimiyet ve anlatım her zaman ki gibi..

[fatih.koz]

Bazen insanların fikirlerini değiştirmek mümkün değildir , buyrun okuyun ilgili/yetkili mercinin açıklamasını , umarım faydası olur ;

<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">
Bugün bazı basın yayın organlarında Sn. Başbakanımızın Günef Afrika seyahatini gerçektirdiği uçuşla ilgili olarak yeralan haberler için aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekliliği doğmuştur.

Başbakanlık tarafından Sn. Başbakanımızın yapacağı seyahat için B 777 uçağı talep edilmiş ve 3 Ekim Pazar günü bildirilen seyahat programına göre Waterkloof meydanına iniş istenmiştir. Ortaklığımız kuralları gereği, gidilecek ülkede B777 uçağı için inebileceği meydanlar araştırılmıştır. Kayıtlı belgeler üzerinde Waterkloof Meydanı yaklaşma kolaylığı notamlı (gayri faal), pist dayanımı ve yangın kategorisinin düşük olması nedeniyle sefer planlamanın uygun olmadığı görülmüştür. En uygun meydanın Johannesburg olması üzerine uçuş bu meydana planlanmıştır. Uçak Pazartesi günü Johannesburg meydanı için kalkış yapmıştır.

Pazartesi günü Waterkloof Meydanı otoritesi ile yapılan görüşmeler sonrası alınan yazılı ve sözlü bilgilere göre meydanda bulunan ILS yaklaşma kolaylığının faal olduğu, pist dayanımının aylar önce yükseltildiği (havacılık yayınlarına bilgi verilmediğini), yangın kategorisinin B 777 uçağı için şirketimiz tarafından 9 istenmesine rağmen 7 olduğu, fakat özel istek ile geçici olarak şehirden yangın aracı çağırılarak 9'a yükseltildiği bilgisi alınmıştır.

Alınan bu bilgilere göre, uçak ile iritbat kurularak Waterkloof meydanına yönlendirilmiş ve emniyetli bir iniş gerçekleştirilmiştir.

Ortaklığımız tüm uçuş operasyonlarında olduğu gibi VIP uçuşlarında da uçuş emniyet kurallarının gerektirdiği tüm ulusal ve uluslararası kurallar çerçevesinde uçuşlarını gerçekleştirmektedir.
</td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">

Aynen tahmin ettiğim gibi gelişmiş hadise PCN yönünden ... Yangın kategorisi zaten kolay çözülür ben hiç üstünde durmamıştım , ILS'in gayrı faal olması da çok mühim değil PCN işini çözdükten sonra ( minimaları incelemek , TAF'ı iyi yorumlamak gerekir ).

Havacılığın içinde olan bir birey olarak üstte anlatılanı sürekli yaşıyorum , yaşamaya da devam edeceğim ... THY'nin bu kadar detaylı açıklama yapmış olmasına bile gerek yoktu bece çünkü sektörün içindeki konuya bir şekilde vakıf tüm bireyler benim düşündüklerimi düşünmüş ve aksinin mümkün olmayacağı kanısına varmışlardır .

THY'nin bu açıklaması emin olun sadece profesyonel havacılık sektörü içinde olmayan ancak konuya ilgi duyan / duyabilecek bireylere yöneliktir .

Sevgiler

[Hakan Sevindik]

Galiba ben de ne demek istediğimi tam olarak anlatamıyorum. Sizler, bu işle doğrudan ilgilenenler elbette bunları bilebilirsiniz, sizler için doğaldır, kabul. Ancak zaten her fırsatta eleştirilen karalanmaya çalışılan bir havayolu (üstelik bayrak taşıyıcımız yani gururumuz) böyle bir haber neticesinde kolayca karalanabilir. Hangimiz ister bunu? Zaten konuya önem vermemizin bir nedeni de bu. Ancak bizler yani yolcu grubu veya konuya meraklı vatandaşlar bu tip olayları sorgular. Ahmet amca, Ayşe teyze hatta New York sokağında dolaşan David bile okuyunca şüphe duyar. Ve tıpkı yukarıda benim verdiğim tepkiyi verir! Çünkü havacılık ciddi bir konudur ve özellikle bazıları (yani bizim gibi meraklı kısım) somut teknik verilere bakarlar. Tıpkı yukarıda verdiğin tablolar gibi. O alanın yetkililerinin bir başkasına "Aslında orada yazdığı gibi değil, gerçeği budur, biz bunu büyük uçakları kandırmak için yayınladık!" gibi soyut gerçekler elbette sizin mesleğin sırlarıdır,garip te olsa olabilir bunlar. Ancak bizim bilmememiz de çok doğal. Umarım şimdi anlatabilmişimdir sevgili Fatih.

Sonuç olarak THY büyüklüğüne yakışan örnek bir davranışta bulunup, olayın gerçek yüzünü kamuoyu ile paylaşmış ve kafalardaki soru işaretlerini yok etmiş bu açıklamasıyla. Ciddi firmaların da yapması gereken budur zaten. Çünkü o uçaklara binen, canlarını emanet edenler bizleriz. Bu hassasiyetlerinden ötürü teşekkür ediyorum kendi adıma.

[fatih.koz]

Hakan kaptanım ,

Olayı sorgulamanızı , gururumuz Türk Hava Yolları ile ilgili bir habere ilgi göstermenizi ve endişe duymanızı pek tabii ki anlıyorum , bu kısımda herhangi bir fikir uyuşmazlığımız yok . Bende istemem THY'nin karalanmasını , gereksiz ithamlar ile karşı karşıya kalmasını ki aksini istemek bundan mutluluk duymak abes olur ( maalesef ne acıdır , çevremizde bundan zevk alanlar , bıyık altından gülenler , mutlu olanlar var )

Benim söylemek istediğim (ve bu forumun havacılık sevdalısı üyelerine uzun uzun açıklama yapmamın nedeni) konuya hakim olmadan , arka planda yaşanmış / yaşanabilecek hadiseleri bilmeden kesin hükümler vermemek gerektiğidir .

Olayın farklı boyutları olabileceğini düşünmek , yorum yaparken , fikir beyan ederken bunları da öngörmek gerektiğidir anlatmak istediğim .

Gerek bu olay , gerekse de başka bir konudaki farklı bir olay , hiç fark etmez , hadiseye geniş açı ile bakıp net hüküm vermez ise "bence" daha iyi bir iş yapmış oluruz .

Sevgiler

[Hakan Sevindik]

Doğru, son derece hak veriyorum. Ben de sevmem peşin hüküm vermeyi, yargısız infazı. Ama lütfen gelişmeleri ardı ardına koyalım. Yukarıda sıralamıştım. Hele şu ihtimal havacılık gibi hayati önemi olan bir hizmet sektöründe inanıyorum ki kimsenin aklına gelmezdi (sizler dışında tabi) "..., pist dayanımının aylar önce yükseltildiği (havacılık yayınlarına bilgi verilmediğini),...". Bilemiyorum belki biz fazla ciddiye alıyoruz havacılık sektöründeki kurallara bağlılık ilkesini. Kanla yazılmış diyoruz, can taşıyor diyoruz. Ve ben hala buna inanamıyorum, uluslararası bir havacılık organizasyonu var ve nasıl böyle bir teknik özelliğin yayımını ilgili ülkelerin insiyatifine bırakır. Düşünün o civarda acil durumda bir uçak var, atıyorum telsizi arızalı, pilotlar chartlara filan bakıp o pist uygun değil inemeyiz deyip başka meydan aramakla vakit kaybediyor. Kaldı ki bir iki sene önce böyle bir acil durumu yaşamıştı bir uçağımız o taraflarda. Bunun bir yaptırımı filan olmalı diye düşünüyorum. Ancak demek ki oluyormuş böyle şeyler havacılıkta, hayret ettim. Evet yukarıdaki mesajlarda bu konuya değinildiğini biliyorum ancak çok,çok zayıf hatta dikkate alınmayacak bir ihtimal gibi algıladım ben bunu.
Neyse, sonuçta olay aydınlığa kavuştu ve kafalardaki sorular bitti.
İyi sabahlar olsun herkese.

[Ferdi Vefa]

2.5 saatlik rotarla WKF kalkip bu sabah 05.30 da istanbula teker koymus.

[fatih.koz]

Gidilen meydan Afrika'da değil de Avrupa'da olsa idi bende şaşırırdım yaşanan gelişmelere

O bizim bildiğimiz havacılık etiği maalesef bizden batıda işliyor sadece , bir de en doğuda Japonya / Avustralya civarlarında . Maalesef arada kalan Afrika - Orta Doğu - Asya bölgesinde birçok ülke bu etik değerlerden yoksun

Hiç istemesek bile ne hadiseler yaşıyoruz uzak noktalara operasyon yaparken , hatta bırakın yapmayı planlama yaparken bile saç baş yolma durumuna gelebiliyoruz ... Bu nedenle pistin mukavemetini güçlendirmişler ama yayınlamamışlar , notam yazmayı veya yazdıkları bir notamı iptal etmeyi unutmuşlar , hava durumu yayınlamamışlar , pist ışıklarını kapalı unutmuşlar vb. bunlar inanın gerçekten o bölge için olağan hadiseler

Yahu bırakın bunları adam gıcır gıcır havalimanı yapmış , üstelik uluslararası kapasite ve standartlarda , onun bilgilerini yayınlamamış dünyaya , meydanı gözle görmesek varlığından haberimiz olmayacak , güç bela zorla alıyoruz resmi bilgilerini ... ( Hadi bu da unutulmuştur diyelim üzmeyelim kendimizi )

Uçak iniyor bir başka adamın meydanına , divert etmiş , içi yolcu dolu ve bunların içinde hasta olanlar var , bir süre sonra mecburen APU kapatılıyor ve diğer meydan için şartların düzelmesi bekleniyor , bu süreç zarfında uçaktaki içme suyu bitiyor ( hava sıcak , rüzgar yok , güneşin altında duran bir metal kutunun içindesiniz ) ... İnilen meydandan su isteniyor , öyle bedava falan da değil bu işler , parası neyse peşin ya da firma adına kredili şekilde ödenecek ama adam su vermiyor uçağa ! Derdi para falan da değil efendilerin , neymiş efendim yolcu onların yolcusu değilmiş ! Bre insafsız , uçağın içindeki insan be . Yarın sende böyle bir durumda kalabilirsin , eşin dostun akraban olabilir içindeki , senin yolcun olsa ne olur olmasa ne olur değil mi , ver sen istenen suyu çok mühimse parasını elbet alırsın ( hatta çirkeflik yapar iki katı parayı alırsın uçak daha kalkmadan ) . Bırakın havacılık etiği ve kültürünü adamlarda normal insanlık yok ki , biz çok şey bekliyoruz bu nedenle onlardan . ( Bu anlattığım hadise de öyle çok uzağımızda Afrika'da falan değil , daha yakınımızda yaşanmıştır )

Velhasıl sözün özü ;

Her bireyi , toplumu , ülkeyi kendimiz gibi bilmeyelim ( sadece havacılık için değil her konuda geçerli bu söylediğim ) , sonra boşu boşuna kendimizi üzeriz

Emin olun bundan seneler sonra eğer halen elimizde yaşanacak bir dünya kalır ise Afrika , Orta Doğu , Asya vb. gibi şu an havacılık etiğinden yoksun olduğunu düşündüğümüz ülkeler de bu işi kıvırır , gerektiği gibi yapmaya başlar . Onlara sadece biraz daha zaman gerekli , 100 - 200 yıl kadar !

Sevgiler

[Hakan Sevindik]

Gerçekten ilginç, ilginç olduğu kadar da üzücü. Biz çoğu konuda bir de kendimizi beğenmeyiz ama bu öz eleştirisel özelliğimizdendir belki dünyada bir çok ülkeden çok daha ciddi ve medeni olduğumuz kesin. Yıllar önce bir iş seyahati nedeniyle karayoluyla Suriye ve Ürdün'e gitmiştim. Dönüşte sınır kapımızdan topraklarımıza geçince inanın arabadan inip eğilip toprağımı öptüm. O nedenle çok iyi anlıyorum.

Bu arada şöyle yukarıda önceki mesajlarımıza baktım da THY'nin yaptığı açıklamadaki nedenleri büyük ölçüde tahmin etmişiz meraklı grubu olarak. Ancak biz uçağın Johannesburg'a değil doğrudan Waterkloof'a kalktığını tahmin ediyorduk çıkan haberden. Orada kafamız çok karıştı zaten. Bir de tablo işin içine girince teşhisi koydum ben. Yoksa tabloya kadar temkinliydim olaya..)

Neyse son olarak yaşadığımız bu cennet ülkenin kıymetini bilelim, medeniyetimize sahip çıkalım, barış ve huzur içinde yaşayalım derim. İnanın özellikle orta doğu ülkelerini görmüş olanlar bu sözüme hak verecektir.