1. için bu çok mümkün. Yaklaşmakta olan bir uçak en korunmasız anında demektir. Fotoğraf çekenler için mükemmel objetif açısı ve yakınlık aynı zamanda bir uçağı yerden sabote etmek içinde yeterli mesafe demek. Olurya birinin gözüne kulağına gider diye çok açıklama yapmıyorum.
Yabancılar için öncelik nedir bilmiyorum ama bizde ne kadar uzka durdurursan okadar iyi edersin mantığı var. Bizde havalanının çevresi tamamen tehdit unsur edecek yapılaşma ile çevrili.Bu yüzden görünebilir ve engellenebilir tehditleri azaltmak önlem almak risk yüzdesi içindeki bir miktarı kaldırıyor.Çözümmü?tabiiki hayır.
2. için, uydu resimleri hernekadar genel olarak bilgi versede güncel değil. Yani bir istihabrat uydusunun gerçek zamanlı ve yüksek çözünürlüklü resminin yerini tutamaz ama genel olakra fikir verir. FAkat uydu fotoğrafları "plan" dır, halbuki yer seviyesinden çeşitli açılarda çeklecek fotoğraflar,izdüşüm uydu resimleirne 3. boyutu katar.
NE kadar işe yarar, ne işe yarar? orasını bilmiyorum,nöbetçi klübelerinin yüksekliği, tel örgü yükseklikleri, arazideki engebeler vs için, plan yapmak isteyene yardımcı olur.
Dönüp aynı yere geliyorum, gam yok kasvet yok ülkeleri için böyle bir dert yok! dert bizim gibi ister istemez tehditlerle iç içe yaşayan ülkelerde söz konusu.Onda da bu işin başında olan kişinin sorunu ne akdar objektif ve fonksiyonel çözeceğine bağlı.
Havalaanları içindeki teraslar elbette çok daha güvenli mekanlar.Özellikle güvenlik taramasından geçilerek gidilebilenler. Buralardan bir tehdit olma ihtimali sonderece az.Daha önce dediğim gibi,kontrol altında tutulduğu sürece kimse birşey yapamaz.Ancak Atatürk havalimanında mimari olarak böyle bir imkan bırakılmamış. Bunu en başında düşüneceklerdi. Dışarıdan bir meraklı olarak gelip terminalin herhangi bir yerindeki seyir terasına artık ulaşmak mümkün değil. ancak yolcu olarak girildikten sonra bir yere ulaşabilirsiniz oda eğer yaparlarsa!