Her ay oldugu gibi yine Norwegian ile Oslo'dan Kopenhag'a gitmek uzere isten ciktim. Biraz gec cikmisim, tren istasyonunda hemen check-in yapmak istedim ama makine izin vermedi; counter'in kisa sure sonra kapanacagini, hemen counter'a gitmemi yazdi. Ancak ekspres trenle 20dk daha gitmem lazimdi. Meydana ulasip self check-in sirasina girdim ama bir taraftan da tereddut ediyorum, ya olmazsa diye... cunku kalkisa sadece 40dk vardi ve counter'in onundeki sira cok uzundu. Neyse ki bagajim yoktu. Terminaldeki makine hemen boarding pass cikartti ve ben de pass elimde dolasmaya baslamistim. O da ne... guvenlik sirasi dis kapiya kadar uzaniyordu. Siraya girdik. Birazdan bir bayan guvenlik gorevlisi beni ve birkac kisiyi siradan cikartti ve "Crew only" bolgesindeki x-ray'e davet etti. Hemen ucaga bindik ve ucagin belki yarisi doluydu. Ben pass'te yazan 21A yerine 21F'e oturdum (neden bilmiyorum) benim yerime de baska birisi oturdu ve kalkisa 15dk kala boarding bitti. Ucak icerisinde oturmaya devam ettik, kitap okuma, diger ucaklari seyretmek derken 15dk gecti.
Deicing'ten sonra 3 numara olarak havalandik. Kopenhag'a inis icin alcalmaya basladigimizda ucak sallanmaya basladi. Korku filmi gibiydi; strobe cakinca kanat uclarindan yagan yogun kar goruluyor, beyaz cizgiler halinde ve ucak surekli sallaniyordu. Yerden gelen isiklar bir anda belirdi. Pistin biraz karli ve havanin ruzgarli olmasi sebebiyle muhtemelen kaptan biraz daha sert bir inis tercih eder diye dusundum. Ama oyle olmadi. Ucak yere resmen dustu. 21D'de iPod ile muzik dinleyen genc kafayi on koltuga vurdu ama sert degil, iPod elinden firladi, herkesten bir mirildanma, bir "ah" "uh" sesi geldi. Benim on cebe koydugum kitap ta cepten cikip yere dustu. Ucagin tek parca halinde kalmasina sirket adina cok sevindim. Daha once de benzer ama bu kadar siddetli olmayan bir inis yapmislardi.
Taksi icin pisti terk ettigimizde F/O, PA'den anons yapti. Durumu anlatti ve "umm.. apologies, that was a shitty landing" dedi, herkes gulmeye basladi. Ucagi terk ederken de kapida host yerine F/O vardi; cok mu uzuldu, ne... "Bye bye" kivaminda birseyler soyledi.
Kopenhag'ta tipi vardi. Cok sert esen ruzgar ve ufak kar taneleri sehir icinde bile gorus mesafesini ciddi oranda etkiliyordu.
Pist islak, karli, kaygan, buzlu, vs. olunca ucagi biraz daha sert indirmek makbul mudur? Sanki boyle birseyi daha once konusmustuk.