PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Dü?ü? mü, çökü? mü?



ormanci
12-04-2006, 16:54
Merhaba,

Bundan üç y?l kadar önce, bir ba?ka havac?l?k forumuna (1977-78 y?llar?nda “Anadolu bozk?r?nda uçurtma uçurmak” ?eklinde ba?lay?p, yarat?c?n?n bir mucizesi olarak bugünlere gelebilmi? havac?l?k maceramdan destek almak suretiyle) gökyüzü ve havac?l?k hakk?ndaki kanaatlerimi bir yaz?da derleyip toparlam?? ve göndermi?tim.

Aradan geçen zaman içinde hem yerel, hem de global bak?mdan kanaatlerimi y?kacak tarzda bir?eyler olmad??? gibi, aksine bu üç y?lda kanaatlerim daha da kemikle?ti.

Hernekadar, havac?l??a yerel anlamda dikkate al?nabilecek çapta bir katk?da bulunulam?yorsa da, enaz?ndan ayn? gezegende ya??yor olu?um, ?u sat?rlar? yazmama yetiyor (ba?kalar?n?n uçaklar?n? sat?n al?p uçurmak “katk?” de?ildir. Hatta havac?l?k bile de?ildir. Bundan dolay? olsa gerek ki, kimileri bu i?e “tayyarecilik” demeyi tercih ediyor).

Bu yaz?da havac?l??? ele geçirdi?ini dü?ündü?üm ve global mahiyetteki iki büyük meseleyi ele almak istedim:

1- Havac?l???n global anlamda içine girdi?i duraklama,

2- Teknolojik bozunum (dejenerasyon).

Havac?l?k hakk?ndaki dü?ünce ve kanaatlerimin kökleri, ya??m itibar?yla ancak 1970´lerin sonlar?ndaki y?llara gidebiliyor. Bunu genellikle bir ?ans olarak göruyorum. Çünkü o y?llarda bir çocu?un “uçak” denen ?eyi bir “p?rp?r” yerine henüz orta ya?lar?n? ya?ayan bir F-4´ün veya obezler (!) taraf?ndan y?prat?lamam?? bir Concorde´un üzerinde onca emek verilerek haz?rlanm?? teknik paftalar?ndan tan?ma ?ans? vard? (Kenneth Munsen´in kitab?).

Ruslar?n havlu atmas? ard?ndan (ki, mahallenin çocuklar? olarak bizler 80-81´de dahi, yuvarlak masa toplant?lar?m?zda bunun olaca??n?n fark?nda idik) havac?l?k bir çökü?e girdi.

Bu çökü?ü tek ba??na “teknolojideki yava?lama” olarak dü?ünmemek gerekir. As?l çökü?, “gökyüzü ve havac?l?k duygusunun kesin kaynaklar?n? te?kil eden Antik / Platonik miras”?n yeni nesillere intikal etmesini engelleyen “duvarlar?n örülmesi” ile oldu. Yani, fizik duvarlar y?k?ld?. Fakat mental alanda gökyüzüne bakabilmeyi sa?layan bütün insan hasletlerinin önüne duvarlar çekildi.

Her?eyden önce, e?itim kurumunun “hayat”?n di?il ve toplumcu gerçekli?i kar??s?nda diz çökmesine seyirci kal?nd? (“E?itim felsefesi”nin yokedilmesi konusunda genel bir “hayat propagandas?” ile ba?? çekmi? Amerikal?lar?n, bu günahlar?n?, ?imdi “Bush muhafazakarl???” ile telafi edebilme imkanlar? yok. Çünkü çok geç kald?lar).

Burada benim neslim aç?s?ndan tuhaf olan ve ?ans faktörü te?kil eden husus, Anadolu 3. Dünyas?nda e?itim kurumunun iki yüzlülü?üne tabi edilmi? olmam?zd?r. Yani, ta?rada çocuklar?n antik hasletler (idealizm, yarat?c? dü?ünce, ciddiyet, yüksek konsantrasyon ve antropolojik yükseli? için gerekli bütün enerji ile donan?t?l?p “yeti?tirilmeleri”; üç büyük ?ehirde ise, tam aksine, 1945 sonras?n?n esaslar?yla (yeryüzü hayat?n?n di?il / toplumcu homojenizasyonlar? do?rultusunda) “imal edilmeleri”.

Apaç?k gerçek ?u ki, “Köy Enstitüleri”nin son bir esintisi ile yeti?mi? olanlar, biz Anadolu ta?ras?n?n çocuklar?ndan ba?kas? de?ildi (Bizzat tozlu kütüphanede Hasan Ali Yücel´in tercümesinden Goethe´yi okuma ?ans?m 1987´de dahi mevcuttu). Yani, The Rolling Stones veya daha yak?nlarda Madonna ve sonras? pe?inde ko?turan tipik hayat veletlerini Goethe veya Ludvig Von Beethoven ile yanyana dü?ünebilmek elbette mümkün de?ildir. Bu yüzden kendimi bugün de “kültürün çöpçüsü” olarak görürüm (kültürün son k?r?nt?lar?n? süpürmek dahi, “kültürsüz” kalm?? olmaktan iyidir).

Bugün bilgisayar ortam?ndaki uçuş simulatorlerinin ba??ndan kalkamayan insanlar?n büyük bir k?sm?n?n 30-35´i devirmi? nesillerden olu?mas? tesadüf de?il. Çünkü yeni nesiller çökü?ün rüzgarlar?na aç?k kald?lar. Gökyüzünün mükemmellikleri, onlar?, bu yüzden, hemen hemen hiç ilgilendirmiyor. Ve onlar, bu yüzden gökyüzü silahlar? yerine zavall? piyade silahlar?yla oynamay? tercih ediyorlar. Çünkü hayat, o birkaç sat?rl?k onboard script´ler do?rultusunda onlar? homojenize “haz?r askerler” olarak imal ediyor. Hayata “insan”?n ne oldu?unu anlayabilmi? ve dolay?s?yla olup biteni tartabilen gökyüzü insan? de?il, i?te, o di?il / toplumcu yerel fare deliklerinin minik “ya?am” script´leri do?rultusunda imal edilmi? bir?eyler gerekiyor.

Gerçek ?u ki, müzeye çekilmek istenen sadece SR-71 veya Concorde de?il, “insan”?n ta kendisidir.

Bu, ?öyle de ifade edilebilir: ?nsanla?abilmi? (e?itilmi?) insan?n varl???nda yükselen “gökyüzü ruhu ve yüksek miras?” hayat?n di?il / toplumcu bütünlü?ü kar??s?nda potansiyel tehdit te?kil etmektedir. Yani, insan´?n bütünüyle gökyüzüne dönük yüksek biçim / program yarat?c?l??? hasletlerini kullan?p sömürmekten geri durmayacaks?n, fakat insan kültürünün hayat?n informal planda di?il / sosyal, formal planda bürokratik / devletçi gerçekli?i önünde güçlenmesini engelleyeceksin.... Kusura bakmas?nlar yok öyle tayyarecilik...).

Hayat?n yerel çukurlar?na hapsedilmek istenen antik ruhun / gökyüzü ruhunun global´e yükselme idealizm ve ihtiras?n? ne hayat durdurabilir, ne de onun tayyarecilikleri...

Biz SR-71 ve Concorde´u böyle bir motivasyonda tan?d?k.

Fakat önce 1990´da SR-71, ard?ndan da 2003´te Concorde müzeye çekildi.

Elbette uçaklar da do?ar ve ölürler.

Fakat insan kültüründe, “ölen bir nesnenin yerinin bo? kalmamas?” esast?r. Çünkü bu bir sava?t?r. Aksi takdirde, as?l çökü?ü ifade eden “hayat”, bir çöl halinde hortlamay? ba?ar?r. Yani, Sphenx, bir kez daha kumlara gömülür.

SR-71´i müzeye Amerikal?lar (yani onun as?l sahipleri) dahi ba??rlar?na ta? basarak gömmü? olmal?lar.

Havac?l???n temel iki kavram? olan “mükemmellik” ve “yüksek performans”? kendinde müthi? bir kompozisyonda bar?nd?ran “Kraliçe Beyaz Ku?u”nun yeri ise tamamen bo? kald?.

“Obezlik” en nefret etti?im ?eylerden biridir. Fakat koskoca gökyüzü, ad?na Airbus 380 denen bir obezite abidesine kald?. Bu dahi ibret verici bir durum (T?pk? 700 – 800 ba?lamay? yanyana oturtup çoksesli müzik yapt?klar?n? sananlar gibi).

Bu arada unutmadan yazmal?y?m, gökyüzündeki “dü?ü?”ün di?er ve askeri plandaki tezahürü ise, “Black Widow”un “Raptor” kar??s?nda tercih görmemesiydi (yanl?? hat?rlam?yorsam 1992´de). Sivil planda “obezler” ve “ense kal?nlar”?n önü aç?l?rken askeri havac?l?kta ise “kanatl? bilgisayarlar”?n önü aç?lm?? oldu.

Uçak bir fenomendir (Allah affetsin, fakat, o fenomen, “çay servisi yapan bir 3. Dünya cücesi” de?ildir). ?nsan kültürünün bütün muhte?em eserlerinde oldu?u gibi, uçak da “biçim” sahibi olmal?d?r.

Bu biçim, tek ba??na mimari (statik) bir anlam ifade etmez. Çok daha önemlisi, “dinamik” bir anlam ta??mal?d?r (T?pk? SR-71 ve Concorde gibi).

Uçak, insan ruhunda iz b?rakacak bir?ey olmal?.

Ki, ortada havac?l?k diye bir?ey olsun...


Sayg?lar



Ormanc?

311-Tequila
13-04-2006, 03:22
<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">
<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">
“Obezlik” en nefret etti?im ?eylerden biridir. Fakat koskoca gökyüzü, ad?na Airbus 380 denen bir obezite abidesine kald?. </td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">


<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">
Uçak, insan ruhunda iz b?rakacak bir?ey olmal?.

Ki, ortada havac?l?k diye bir?ey olsun...
</td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">

Selam Ormanci ...

Bence cok hos ve uzerinde enlemsine ve boylamasina derin bir sekilde dusnulmesi gereken bir konuyu dle getirmissin..

Ama sadece bir iki sey soylemek istiyorum ve okuyunce sende ne demek istedigimi anlayacaksindir

Butun bu yazdiklarin cok hos ve guzel ancak madalyonun birde oburyuzu var oda bence su

Eskiden savaslara krallarla birlikte sovalyeler giderdi , sovalylerein gorevi fethedilecek sehre raldan once gormek belli basli noktalari ele gericip sehri savunmasiz birakip krallarin o sasali girislerini saglamakti , tabii her gorevin bir karsiligi oldugu gibi sovalyelerde bu ugrunda oldukleri gorevleri karsisinda sehirdeki imha ettikleri o onemli noktalari kendi himayelerine yada kazanclarinin en yuksek duzeyde kalacagi noktayi baz alarak kendi gelirlerini / bagislarini( kraldan) alirlardi ..

Sonuta kral sehre girer ve zaptederdi, son nokta konulurdu...

Simdi artik devirdeyisti diyeceksek bence degismedi ..degisen sadece krallar ulkelere sovalyeler de karteller donustu...duzen ayni ..

iste bu yuzden hala zamaninada ucak satabailme kapasitesinde olan bir ulke artik f16 montaj hatti kurdugunda acaip bir bayram havasi estiriyor ancak diger yandan o guzelim f4 lerini yenileyebilmek icin Israile ile isibirligi yapabiliyor..

bence ne dusus ne de cokus ..bu sadece kartellesmenin durdurlamayan yukselisi






<div align="right">Originally posted by 311-Tequila - 13/04/2006 : 04:11:06</div id="right">
</td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">